İklim değişikliği, insan faaliyetlerinin küresel atmosferi etkilemesiyle meydana gelen ve gıda ve su kıtlığı, aşırı hava olayları, sağlık riskleri, ekonomik kayıplar, göç ve çatışmalar gibi ciddi tehditler oluşturan bir küresel krizdir.
Cinsiyet biyolojik farklılıklara dayanırken, toplumsal cinsiyet toplumun kültür, eğitim ve inançlarına göre kişilere yüklenen rollerden oluşur ve zamanla değişebilir. Toplumsal cinsiyet eşitliği, bireylerin cinsiyetlerinden bağımsız olarak yaşamın her alanında eşit haklara sahip olmasını ifade eder. Kadınların erkeklerle eşit fırsatlara sahip olamaması toplumsal cinsiyet eşitsizliği olarak tanımlanır ve bu eşitsizlik, özellikle az gelişmiş ülkelerde daha belirgindir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ölçülmesi ve giderilmesi için Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu gibi çalışmalar yürütülmektedir.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, cinsiyet eşitliği ve iklim eylemi gibi hedefler aracılığıyla insan gelişimini ve çevreyi korumayı amaçlar. İklim değişikliği ve cinsiyet eşitsizliği, genellikle ayrı incelenmesine rağmen, marjinal gruplar üzerinde kesişen olumsuz etkiler yaratır. Doğal afetler sonrası, cinsiyet azınlıkları daha fazla zarar görme eğilimindedir, bu da "kriz üstüne kriz" yaratır. Cinsiyet eşitliğini ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi birlikte ele alan çözümler, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için birbirine bağlıdır.
Cinsiyet eşitsizliğinin en fazla görüldüğü yerler, genellikle ekonomik gelişmişlik, eğitim düzeyi, kültürel normlar ve yasal düzenlemelerin zayıf olduğu ülkelerde öne çıkar. Bu durum, kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal yaşamda erkeklere göre daha dezavantajlı konumda olduğu bölgelerde kendini daha belirgin gösterir. Eşitsizlik sıralaması sırasıyla büyükten küçüğe; kırmızı, sarı, yeşildir. Mavi yerler ise bilgisi bulunmayan yerlerdir. (Görselin üzerine tıklayarak büyük haline ulaşabilirsiniz.)
İklim değişikliğine karşı en savunmasız ülkeler genellikle ekonomik olarak daha az gelişmiş, coğrafi olarak riskli bölgelerde yer alan ve iklimsel değişimlerin etkilerini yönetmek için yeterli altyapıya sahip olmayan ülkelerdir. Bu ülkeler su kıtlığı, gıda güvencesizliği, artan sıcaklıklar, deniz seviyesinin yükselmesi, şiddetli hava olayları gibi sorunlarla karşı karşıya kalır. Farklı renkte olan bölgeler iklim değişikliğine karşı en savunmasız ülkeleri temsil etmektedir. (Görselin üzerine tıklayarak büyük haline ulaşabilirsiniz.)
İklim değişikliğini en çok önemseyen ve bu konuda aktif politikalar üreten ülkeler genellikle yüksek farkındalığa sahip, sürdürülebilirlik politikalarına öncelik veren ve uluslararası anlaşmalara aktif olarak katılan ülkelerdir. Bu ülkeler, düşük karbon ekonomisine geçiş, yenilenebilir enerji kullanımı, ormansızlaşmayı önleme ve iklim değişikliğiyle mücadele için iddialı hedefler belirler. Farklı renkte olan bölgeler iklim değişikliğine en fazla önem veren ülkeleri temsil etmektedir. (Görselin üzerine tıklayarak büyük haline ulaşabilirsiniz.)
Global Gender Gap Report 2022: Türkiye, Letonya ve İzlanda’da Kadınların Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Üzerine Değerlendirme (Dergipark)
Dünya Ekonomik Formu tarafından hazırlanan 2022 yılı Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporuna göre küresel anlamda cinsiyet eşitsizliği %68,1 oranında gerçekleşmiştir. Geçmiş yıl verilerine bakılarak mevcut ilerleme veya iyileştirme hızıyla cinsiyet eşitliğinde tam pariteye 132 yıl sonra ulaşılacaktır.
2022 yılındaki rapora dâhil edilen 146 ülkede sağlık ve hayatta kalma boyutunda cinsiyet farkı %95,8; Eğitime katılım %94,4; ekonomiye katılım ve fırsat %60,3 ve Politik güçlendirme %22 oranında gerçekleşmiştir. Henüz hiçbir ülkede tam cinsiyet eşitliğine ulaşılamamış olsa da küresel anlamda ilk 10 ekonomi cinsiyet eşitsizliğini en az %80 seviyesine getirmiştir. İzlanda %90,8 ile küresel sıralamada lider konumundadır. İzlanda’yı %86,2 ile Finlandiya; %84,5 ile Norveç takip etmektedir. Nikaragua (%81,7) ve Almanya (%80,1) ile 2022 yılında ilk on ülke arasına girerken Litvanya (%79,9) ve İsviçre (%79,5) ile ilk on içindeki yerlerini kaybetmiştir. Aşağıdaki tabloda Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinde en yüksek puana sahip ülkeler gösterilmiştir. (Görselin üzerine tıklayarak büyük haline ulaşabilirsiniz.)
Gelişmekte olan ülkelerde kadınlar, tarım iş gücünün büyük bir kısmını oluşturur. İklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklıklar veya aşırı yağışlar, tarımsal verimliliği etkileyerek kadınların gelirlerini azaltabilir. Örneğin, Afrika'da kadın çiftçilerin suya erişimi azaldıkça, mahsul kayıpları yaşanmakta ve bu durum ailelerinin geçim kaynaklarını tehdit etmektedir.
2010'da Haiti'de meydana gelen deprem, birçok insanı yerinden etti. Bu süreçte, kadınlar genellikle göç sırasında daha fazla riskle karşı karşıya kaldı. Güvenlik ve sağlık sorunları, kadınların özellikle kırılgan bir durumda olmalarına neden oldu. Yetersiz sağlık hizmetleri ve barınma koşulları, kadınların yaşam kalitesini düşürdü.
İklim değişikliği nedeniyle meydana gelen doğal afetler, okulların kapanmasına neden olabilir. Örneğin, 2015'te Nepal'deki depremler, birçok okulun yıkılmasına yol açtı. Bu durumda, kız çocukları daha fazla risk altına girdi; aileler, erkek çocuklarını okula göndermeyi tercih ederken, kız çocukları evde kalmak zorunda kalabilir.
Aşırı sıcaklıkların artması, hamile kadınların sağlık durumunu tehdit edebilir. Örneğin, 2003’te Avrupa’da yaşanan aşırı sıcaklar, hamile kadınların komplikasyon yaşama riskini artırdı. Bu tür iklim olayları, kadınların sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırabilir ve sonuç olarak cinsiyet eşitsizliğini derinleştirebilir.
Birçok iklim politikası erkekler tarafından oluşturuluyor. Örneğin, Bangladeş’te sel yönetimi planlamasında kadınların temsili eksik. Kadınların yerel bilgileri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmadığında, bu durum cinsiyet eşitsizliğini artıran politikaların oluşmasına yol açıyor.
Kız çocuklarının eğitimi için okullarda iklim değişikliği dersleri eklenmeli, burs programları oluşturulmalı ve farkındalık artırıcı etkinlikler ile medya kampanyaları düzenlenmelidir.
Kadın girişimciliğini desteklemek için özel hibe programları oluşturulmalı ve kadınların iklim dostu projelerde yer alması sağlanmalı; ayrıca kadın çiftçilere iklim dostu tarım teknikleri eğitimi verilmelidir.
Kadınların sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırılmalı ve doğal afetlerden etkilenenler için kriz müdahale ekipleri ile psikolojik destek sağlanmalıdır.
Kadınların iklim politikası oluşturma süreçlerine katılımı artırılmalı ve cinsiyet duyarlı politikalar geliştirilerek kadınların ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.
Sivil toplum işbirlikleriyle kadınların iklim projelerine katılımı teşvik edilmeli ve uluslararası fonlarla gelişmekte olan ülkelerdeki kadınların desteklenmesi sağlanmalıdır.
Kadınlara dijital okuryazarlık kursları düzenlenmeli ve yenilenebilir enerji projelerine erişim sağlanarak kadınların bu alanlardaki katılımları teşvik edilmelidir.
Bu belge, 2022 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu'nu sunarak, dünya genelinde cinsiyet eşitsizliğini ve bu eşitsizliğin farklı alanlardaki (ekonomi, sağlık, eğitim, politika) etkilerini analiz ediyor.
Bu makale, tarihsel bağlamda Türk edebiyatında cinsiyet kimliği ve temsili üzerine bir inceleme yaparak, kadın karakterlerin temsilini ve edebi eserlerdeki rolünü ele alıyor.
US News'in bu sayfası, iklim değişikliğiyle mücadelede öne çıkan ülkeleri sıralıyor ve bu ülkelerin çevresel sürdürülebilirlik, yenilenebilir enerji kullanımı ve karbon emisyonlarını azaltma konularındaki çabalarını vurguluyor.
Iberdrola'nın sayfası, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkeleri vurguluyor. Bu ülkeler genellikle yetersiz kaynaklar, düşük ekonomik gelişmişlik ve doğal afetlere karşı savunmasızlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Sayfa, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için bu ülkelerde atılması gereken adımları da ele alıyor.
World Population Review'un sayfası, ülkeler arasındaki cinsiyet eşitliğini karşılaştırarak her bir ülkenin cinsiyet eşitliği endeksine göre sıralamasını sunuyor. Sayfada, ekonomik, eğitimsel ve siyasi alanlardaki eşitsizlikler gibi faktörler değerlendiriliyor ve ülkelerin cinsiyet eşitliği konusundaki performansları detaylandırılıyor.
"İklim değişikliği ve toplumsal cinsiyet" sayfası, iklim değişikliğinin kadınları ve marjinal toplulukları nasıl orantısız şekilde etkilediğini ve cinsiyet eşitsizliğinin iklimle mücadelede nasıl bir engel oluşturduğunu açıklamaktadır.
GendermateTeam
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.